
Asliye Ceza Mahkemesi Nedir? Hangi Davalara Bakar?
Asliye Ceza Mahkemeleri, tıpkı hukuk mahkemelerinde olduğu gibi, ceza yargılamasında da “genel görevli mahkeme” sıfatıyla hareket eder. Kanunlarda bir suçun yargılamasının hangi mahkemede yapılacağı açıkça belirtilmemişse, bu yargılama Asliye Ceza Mahkemesinde yapılır. Bu mahkemeler, ceza adalet sisteminin temel taşlarından biridir.
Ceza Yargılamasında Görevli Mahkemeler Nelerdir?
Türk ceza yargı sisteminde başlıca iki tür mahkeme bulunmaktadır: Asliye Ceza Mahkemeleri ve Ağır Ceza Mahkemeleri. Ayrıca, artık mahkeme niteliğini kaybetmiş olan ve yalnızca tutuklama, arama-el koyma gibi koruma tedbirlerine ilişkin kararları vermekle görevli Sulh Ceza Hakimlikleri de mevcuttur.
Ağır Ceza Mahkemeleri, yalnızca kanun koyucunun açıkça görevli kıldığı veya üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlara bakar. Diğer tüm ceza davaları ise Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. Bu nedenle Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanı oldukça geniştir.
Ağır Ceza Mahkemelerinin Görevli Olduğu Başlıca Suçlar:
- Kasten öldürme suçu (TCK m.81)
- Taksirle ölüme neden olma suçu (TCK m.85/1)
- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (TCK m.87)
- Yağma suçu (gasp) (TCK m.148)
- Nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158)
- Hileli iflas suçu (TCK m.161)
- Zimmet, rüşvet, irtikap gibi kamu görevlisinin işlediği suçlar (TCK m.247 vd.)
- Resmi belgede sahtecilik suçu (TCK m.204)
- Anayasal düzene karşı işlenen suçlar (TCK m.309 vd.)
- 10 yıldan fazla ceza öngörülen suçlar (örnek: uyuşturucu madde ticareti, çocukların cinsel istismarı, adam kaçırma)
Yukarıda sayılan suçlar dışındaki tüm ceza davaları, Asliye Ceza Mahkemelerinin görev alanına girer. Bu sebeple, kamu düzenini bozan ama ağır ceza sınırına ulaşmayan birçok suçun yargılaması burada yapılır.
Asliye Ceza Mahkemelerinde Görülen Suç Türleri Nelerdir?
Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen suçlar arasında; tehdit, hakaret, basit yaralama, güveni kötüye kullanma, mala zarar verme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, gürültü yapma, dilencilik suçu, fuhuşa teşvik gibi daha düşük cezalık fiiller yer alır. Ayrıca, bazı özel kanunlarda yer alan Kabahatler Kanunu kapsamındaki idari yaptırımlara dair itirazlar da bu mahkemelerde değerlendirilebilir.
Örneğin:
- Bir kişinin sosyal medya üzerinden tehdit edilmesi TCK m.106 kapsamında değerlendirilecek ve eğer suç basit nitelikte ise Asliye Ceza Mahkemesinde görülecektir.
- Bir işçinin işverene karşı sarf ettiği hakaret içerikli sözler nedeniyle açılan ceza davası da Asliye Ceza Mahkemesinde görülür.
Asliye Ceza Mahkemelerinin Yapısı ve Uygulama Usulü
Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılamalar tek hâkimli olarak yürütülür. Mahkemelerde duruşma savcısı bulunması Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde öngörülmüş olsa da, uygulamada Adalet Bakanlığı’nın personel eksikliği gerekçesiyle bu uygulama çoğu yerde hayata geçirilememiştir. Hâkim, hem iddia hem de karar sürecini yöneten yargı merciidir.
Bu mahkemelerce verilen ve hüküm niteliği taşımayan ara kararlara (örneğin; tutuklama ya da adli kontrol kararı) itirazlar Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından değerlendirilir.
İzmir’de Asliye Ceza Avukatı Tavsiyesi Gerçekçi mi?
Hukuki literatürde veya uygulamada “Asliye Ceza Avukatı” veya “Ağır Ceza Avukatı” şeklinde bir uzmanlık alanı ayrımı bulunmamaktadır. Ceza hukukunun bütünlüğü gereği, ceza davalarına giren avukatlar hem Asliye Ceza hem de Ağır Ceza Mahkemelerinde görev yapabilir.
Bazı avukatlar kendilerini “Ağır Ceza Avukatı” olarak tanımlasa da, bu ifade yalnızca tecrübe ve tercih edilen dava türlerini anlatmak açısından kullanılabilir. Hukuken geçerli bir branş ayrımı değildir. Nitekim Baro levhalarında veya Türkiye Barolar Birliği nezdinde böyle bir uzmanlık alanı yer almamaktadır.
Asliye Ceza Davalarında Avukat Seçimi Nasıl Yapılmalıdır?
Ceza yargılaması, sonuçları itibarıyla kişinin özgürlüğünü doğrudan etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle avukat seçiminde dikkatli davranmak gerekir. Özellikle ceza hukuku alanında çalışan, uygulama deneyimi olan, benzer dava örneklerine hâkim ve savunma stratejilerini iyi kurabilen bir avukat tercih edilmelidir.
Şehir dışından dahi olsa, doğru avukatı seçmek, dava sonucunu doğrudan etkileyebilir. Her dava özelinde; olayın niteliği, dosyadaki delil durumu, mağdur/mağdurların beyanları ve sanığın savunması gibi unsurlar birlikte değerlendirilir. Avukatın bu hususlarda bilgi ve becerisi oldukça önemlidir.
Avukat seçiminde dikkat edilmesi gereken diğer noktalar önceki yazılarımızda ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Web sitemizdeki ilgili makalelere göz atarak daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Giyabimda bana hirsiza hirsiz dedigim için hakaretten ceza verilmis