Resmi gazetede 15 Mayıs 2014 tarihinde yayımlanan 6537 s. Toprak Koruma ve Tarım Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un hukuk sistemimize getirdiği en büyük yenilik “ehil mirasçılık” oldu. Tarım arazilerinin bölünmesini engellemeyi ve bizzat araziyi kullanan kişilerin elinde kalmasını amaçlayan bu düzenleme hala yeterince bilinmese de, ilerleyen dönemlerde en sık görülen dava tiplerine konu olacak.
Düzenleme, mirasa konu tarım arazilerinin ehil mirasçı mülkiyetine geçmesini konu alıyor. İlgili kanunun 8/C-1 maddesi şöyle;
Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığı takdirde, mirasçılardan her biri yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu durumda sulh hukuk hâkimi tarımsal arazi veya yeter gelirli tarımsal arazi mülkiyetinin;
a) Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine, birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine karar verir.
b) Birden fazla ehil mirasçı olması ve bu mirasçıların miras dışı tarımsal arazilere sahip olması durumunda, bu mirasçıların mevcut arazilerini yeter gelirli büyüklüğe ulaştırmak veya bu arazilerin ekonomik olarak işletilmesine katkı sağlamak amacıyla hâkim, tarım arazilerinin yeter gelir büyüklüğünü aramaksızın bu mirasçılara devrine karar verebilir.
c) Mirasa konu yeter gelirli tarımsal arazinin kendisine devrini talep eden mirasçı bulunmadığı takdirde, hâkim satışına karar verir. Bu suretle yapılacak satış sonucu elde edilen gelir, mirasçılara payları oranında paylaştırılır.
Yeter gelirli tarımsal araziler birden çok yeter geliri sağlayan tarımsal arazi büyüklüğüne bölünebiliyorsa, sulh hukuk hâkimi bunlardan her birinin mülkiyetinin, yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde mirasçılara ayrı ayrı devrine karar verebilir.
Ehil mirasçıya ait nitelikler, Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Görüleceği üzere kanun, mirasa konu tarım arazisinin mirasçılar arasında anlaşma olmadığı takdirde kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutmak suretiyle tarımsal değeri üzerinden ehil mirasçıya devrini düzenliyor. Buradaki “tarımsal gelir” emaresi düzenlemenin belkide en öne çıkan kısmı. Zira özellikle kent yerleşimlerine yakın olan ancak tarım arazisi olarak nitelendirilen arazilerin gerçek değeri tarımsal gelirinin katbekat üzerinde çıkabiliyor. Daha açık bir anlatımla, örneğin kent merkezine yakın bir tarım arazisi normal yollardan izaley-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davasına konu olduğunda gerçek değeri 1.000.000,00-TL’ye kadar çıkabilecekken, tarımsal değeri 200.000,00-TL’de kalabiliyor. Bu da ehil mirasçıya araziyi çok daha düşük fiyatlara mülkiyetine geçirme hakkı tanıyor.
Peki ehil mirasçı nedir?
Kanun ehil mirasçının tespitini yönetmeliğe bırakmış durumda. Kanunun verdiği yetki uyarınca ehil mirasçılık ve koşulları 31.12.214 tarihinde yürürlüğe giren Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devri Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiş. Yönetmelik 10. maddesinde ilginç bir puantaj tablosu ile ehil mirasçılık tespitini yapıyor. İlgili madde şöyle;
MADDE 10 – (1) Ehil mirasçının belirlenmesinde aşağıdaki kıstaslar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda elli puan ve yukarısına sahip olan mirasçı veya mirasçılar ehil mirasçı olarak kabul edilir. Mirasçılardan;
a) Geçimini mirasa konu tarım arazilerinden sağlayanlara yirmi puan,
b) Tarım dışı geliri bulunmayanlara on puan,
c) Eşi fiilen tarımsal faaliyette bulunanlara on puan,
ç) Tarımsal arazileri işleyebilecek mesleki bilgi ve beceriye sahip olanlara on puan,
d) Mirasa konu arazilerin bulunduğu ilçe sınırları içinde altı yıla kadar ikamet edenlere beş puan, altı yıl ve daha uzun süre ikamet edenlere on puan,
e) Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlara on puan,
f) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında tarım sigortası olanlara beş puan,
g) Bakanlığın mevcut kayıt sistemlerine kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara beş puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara on puan,
ğ) Tarımsal örgütlere kayıtlılık süreleri altı yıla kadar olanlara iki puan, altı yıl ve daha uzun süre olanlara beş puan,
h) Tarım alet ve donanımlarına sahip olanlara beş puan,
ı) Kadın olanlara beş puan verilir
Mevzuatımızda pek sık rastlanmayan düzenlemeye göre, yukarıda sayılan kriterler doğrultusunda mirasçılara puanlar veriliyor ve 50 puanı aşan mirasçı, ehil mirasçı olarak kabul ediliyor. Birden fazla ehil mirasçı olması halinde ise davaya konu arazinin en yüksek puana sahip mirasçıya devri ön görülmekte.
Kanun da yönetmelik de son derece açık olmasına karşılık ehil mirasçılığa ilişkin kriterlerin değerlendirmesinin kim ya da kimler tarafından nasıl yapılacağı sorusu işe şu aşamada cevapsız. İlk derece Mahkemelerinin kararları da gelinen aşamada son derece çelişkili ve istikrardan uzak. Davalar elbette Yargıtaya taşındıkça kararlar istikrarlı hale gelecektir ancak henüz Yargıtayca tutarlı kararlar çıkabilecek kadar dava açılmış değil.
Konunun özellikle köylerde yaşayan ve hayatını tarımla kazanan kişilerce bilinmesinde büyük fayda var. Çok yeni ve gelişmeye açık bir düzenleme olduğundan, açılacak davanın en azından tarım arazilerinin korunması hakkında kanun hakkında tecrübe sahibi avukatlarca yürütülmesi oldukça elzem. Yargıtay kararları arttıkça bu sayfa altından paylaşmaya devam edeceğiz. Sorularınızı yorum yolu ile ya da iletişim bilgilerimizi kullanarak bize iletebilirsiniz.
İzmir miras avukatı Ramazan Sertan SAFSÖZ