İşçilerin işe alım sürecinde bir iş sözleşmesi düzenlenmektedir. Bu sözleşme hem işçiyi hem de işvereni koruyan ve mahkemelerde de geçerli bir delil sayılan belgeler arasında yer almaktadır. Sözleşmelerde genellikle en önemli etmen fesih işlemleridir. İşçinin ve işverenin korunma maddeleri fesih durumunda kendisini göstermeye başlar.
İşveren bir işçinin işine son verirse sözleşme ihlali sebebiyle kıdem tazminatı ödemek zorunda kalır. Ancak sözleşmede yer alan ana görevlerinden bir tanesini gerçekleştirmemişse ve bu sebeple fesih işlemi gerçekleşiyorsa bu durum haklı fesih olarak isimlendirilir ve işveren tazminat ödemez. Birçok insan işyerinde dedikodu yapmak haklı fesih sebebi midir sorusunun yanıtını merak etmektedir. Bunun için işçinin sözleşmeye göre işverene olan borçlarının incelenmesi gerekir.
İş Görme ve Özen Borcu
İşçiler her zaman sözleşmelerde işverene karşı borçlanırlar. Bu borç maddi açıdan bir borç değildir. İşe girmelerinin ve aldıkları maaşların karşılığında bir hizmet borcu söz konusu olur. Ne zaman ki işçiler borçlarına aykırı bir harekette bulunurlar o zaman haklı fesih durumu söz konusu olmaktadır.
İşçilerin ilk borcu iş görme ve özen borcudur. İşçiler her zaman kendilerine verilen görevi yerine getirmekle yükümlü olurlar. Bu iş kendi borcudur ve işçi bu borcu başka bir insana aktaramaz. Görevini kendisi yaparak borcunu ödemesi gerekecektir. Aynı zamanda bu görevi her zaman özen göstererek yapması gerekir. İşyerinde dedikodu yapmak bu kategoride incelenen bir durum olmaz.
İtaat Borcu
İşçiler her zaman işverenden gelen taleplere doğru yanıtları vermekle yükümlüdürler. İşverenler herhangi bir işin yapılmasını isterlerse çalışanlar bu işi derhal yerine getirmelidir. Tabi ki sözleşmede yer alan işin dışında bir iş talebini reddetme hakları her zaman olacaktır. Anlaşılan ve görev olarak belirlenen için istenen her an yapılması gerekli olur.
İşçiler eğer kendilerine verilen talimatlara uymuyorlarsa bu durumda itaat borçlarına sadık kalmamış olurlar. Böyle bir durum söz konusu olduğunda işverenlerin çeşitli cezalar verme hakkı bulunur. Bu cezaların yanı sıra haklı fesih imkanı da doğar. Ancak işyerinde dedikodu yapmak itaat borcunun ihlali olarak da nitelendirilemez.
İşyerinde Dedikodu Yapmak Haklı Fesih Sebebi midir?
Sadakat Borcu
İşçilerin sadakat konusundaki borçları sözleşmelerde direkt olarak yer almaz. Ancak bu borçlar ikili ilişkilerde doğal olarak ortaya çıkan borçlardır. İşçilerin her zaman iş verene ve işyerine sadık olması gereklidir. İşverenin zararına olacak hareketlerden kaçınması ve her zaman yararı için çalışması gerekir.
İşçiler için işyerinde dedikodu yapmak çok da aykırı olmayan bir davranış olarak görülebilir. Ancak bu davranış sadakat borcuna aksi bir davranıştır. Bu sebeple de işçiler işverenlerine sadık bir şekilde davranmamış olurlar. Dedikodunun işveren hakkında olması şart değildir. Herhangi bir işçinin dedikodusu şirketi kötü göstereceğinden sadakat borcuna aykırı bir davranıştır. Bu durumda işverene haklı fesih imkanı doğar.
İşyerinde Dedikodu Yapmak Haklı Fesih Sebebi mi?
Ana konumuza gelecek olursak dedikodu bir işyerinde belirlenmiş olan ahlaki ve iyi niyet kurallarına uymamaktadır. Çalışanların farklı bir insan hakkında doğru olan ya da olmayan konuşmalarda bulunması dedikodu olarak isimlendirilir ve kesinlikle yasaktır.
Dedikodu işyerlerinde yasaklanır ancak insanlar nasıl olsa kanıtlanamayacağını düşünerek bu yasağı önemsemezler. Aslında durum çok daha farklıdır. İşyerinde dedikodu yapmak çok da zor olmayan şekillerde kanıtlanabilir ve bu işçinin işten çıkarılması için yeterli bir sebeptir. İşveren işçinin dedikodu yaparak şirket düzenini bozduğunu ve işin devamlılığını zorlaştırdığını bahane göstererek haklı fesih işlemini gerçekleştirebilir. Bu durumda işçiler herhangi bir tazminat almadan işten çıkarılacaklardır.