Şiddet maalesef her dönemde ve her toplumda var olmuş ve olmaya devam edece bir olgudur. Kadınların fiziksel istismarı yüzlerce yıldır devam eden bir problemdir. Yaşadığımız dönemde hala karşılaşılan kadına şiddet durumu genellikle kadınların birlikte oldukları insan tarafından istismar edilmesi durumudur.
Kadınlar her dönemde eşleri tarafından şiddet görmüştür. Her toplumda bu durumun yaşanması ve bilinmesine karşın sürekli olarak sorunun aile içerisinde çözülmesinin daha uygun olacağı görüşü yaygındır.
Bilim adamları son döneme kadar kadına şiddet konusunda farklı araştırmalara imza atmamışlardır. Ancak son 30 yıllık süreçte şiddete uğrayan kadınların sıklığıyla alakalı olarak toplum bilim araştırmaları başlatılmıştır. Bunun yanı sıra kitle iletişim araçları sayesinde insanlar yaşadıkları trajik olayları tüm dünyaya gösterebilmektedir.
Feminist grupların kamuoyunu harekete geçirmeye başlaması ve kadınların şiddetten korunması adına örgütlenmeleri artık yaşanan şiddet olaylarının sineye çekilmemesini ve yargıya taşınmasını sağlar.
Kadına Yönelik Şiddetin Türleri Nelerdir?
Kadına şiddet dendiği anda herkesin aklına fiziksel olarak uygulanan şiddet unsurları gelir. Ancak şiddet yalnızca bedenen uygulanan bir kavram değildir. Birçok erkek farkında dahi olmadan eşine şiddet uygular. Eşler arasında alışılmış bir durum olduğundan çoğu zaman fark edilmez.
Kadına Yönelik Şiddet ve Şiddetin Türleri Nelerdir?
1- Psikolojik (Duygusal) Şiddet
Duygusal şiddet eşler arasında son derece yaygın olarak yaşanan bir durumdur. Sürekli olarak kadınların küçümsenmesi, ırkına ya da dini görüşüne sözlü saldırıda bulunulması, ait olduğu kültürel grup ya da çevre sebebiyle aşağılanması kadına psikolojik şiddet olarak nitelendirilmektedir. Kadınların sevgi, şefkat ve destek gibi duygulardan mahrum bırakılması da bu kategoride yer almaktadır.
2- Sözel Şiddet
Kadına karşı sarf edilen sözlerin sürekli olarak korkutma, cezalandırma, sindirme veya kontrol aracı olarak kullanılması sözel şiddet kavramını karşımıza çıkarır. Sözel şiddetin en belirgini kişinin değer verdiği konulara karşı güven sarsıcı ve yaralayıcı sözler söylemektir. Kadınlara çok ağır hakaretlerde bulunmak da sözel şiddetin kapsamında yer alır.
3- Ekonomik Şiddet
Paranın kadınlar üzerinde bir yaptırım ya da tehdit aracı olarak kullanılması ekonomik şiddet kapsamına girecektir. Kadının çalışmasını engellemek, ekonomik ihtiyaçlarını karşılamamak, iş yaşantısında ilerleyişine engel olmak, kısıtlı seviyede harçlık verip bu harçlıkla mümkün olmayacak eylemlerin gerçekleşmesini istemek gibi davranışlar bu kategoriye girmektedir.
4- Fiziksel Şiddet
Fiziksel şiddet ise isminden de anlaşılabileceği gibi kaba kuvvetin bir korkutma ve yaptırım aracı olarak kullanılması durumudur. Araştırmalar eşler arasında en çok rastlanan şiddet türlerinden birinin maalesef fiziksel şiddet olduğunu göstermektedir. Kadını itmek, ısırmak, boğmaya çalışmak ya da ona tokat atmak fiziksel şiddet olarak nitelendirilmektedir.
Şiddete Maruz Kalan Kadınlar Ne Yapmalı?
Kadınlar eğer şiddete maruz kalıyorsa ya da şiddete maruz kalma ihtimalleri söz konusu oluyorsa bu durumda hiç zaman kaybetmeden karakola ya da savcılığa başvuruda bulunmalıdır. Başvuruyu alan kolluk kuvvetleri zaman kaybetmeden soruşturma başlar ve gerekli evrakları hazırlayarak savcılığa sunar. Savcılığın gerek duyarsa ceza davası açılır ve kadınlar direkt olarak koruma altına alınır.
Koruma kararının çıkarılabilmesi için direkt olarak aile mahkemelerine de başvuruda bulunulabilmektedir. Bu davalar için mahkemelerde bir haç bedeli talep edilmez. Talepler kısa sürede gündeme alınır ve zaman kaybedilmeden karar çıkar. Çıkarılan koruma kararı direkt olarak karakollara aktarılmaktadır. Bu süreçte şiddeti uygulayan kişiler de koruma kararının çıktığından haberdar edilir.
Kadına şiddet söz konusu olduğunda en kolay seçenek ise avukatlara başvuruda bulunmaktadır. Avukat direkt olarak gerekli tüm işlemleri yapmayı üstlenecek ve kadının haklarını en iyi şekilde korumayı başaracaktır.