Türk Ceza Kanununda yer alan ve yargılamalara en çok konu olan özel suç tiplerini değerlendirmeye devam ediyoruz. Bugünün konusu 5237 s. TCK m. 86 ve devamında düzenlenen kasten yaralama suçu ile bu tür davalarda dikkat edilmesi gerekenler ve kasten yaralama davalarına bakan ceza avukatları için öneriler yer alacaktır. Değerlendirmeyi daha önceki makalelerde de olduğu gibi kanun sistematiği üzerinden yapacağız. Konu, kanunun ikinci bölümünde, vücut dokunulmazlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Makalemizin tamamını okumanız halinde kasten yaralama suçunun cezası ve bu tip davalarda yargılananlar için önemli ipuçları bulacaksınız.
TCK m. 86/1: Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Görüleceği üzere kanun koyucu, suçun basit hali için bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ön görmüştür. Eğer maddenin devamında yer alan nitelikli hallerin olmaması halinde, birini kasten yaralayan kişi yukarıdaki fıkra uyarınca cezalandırılacaktır.
Kasten yaralama suçu şikayete tabi midir?
TCK m. 86/1 uyarınca kasten yaralama suçu şikayete tabi değildir. Suçun öğrenilmesi halinde Savcılık kendiliğinden soruşturma başlatır ve fail hakkında kamu davası açılır. Kasten yaralama sebebiyle şikayetçi olan müştekiler; şikayetlerini çekseler dahi halinde kamu davası düşmez. Soruşturmaya ya da kovuşturmaya, bir başka anlatımla kamu davasına devam edilir.
Mağdurun vücut dokunulmazlığına karşı işlenen ve maddenin devamında özel olarak düzenlenmeyen her türlü fiziki eylem bu madde kapsamında değerlendirilecektir. Suçun sabit olması halinde sanık kasten yaralama suçundan cezalandırılır. Suçun oluşması için mağdurun vücut dokunulmazlığına karşı bir saldırı olması ve failin bu eylemi zarar verme amacıyla yapması yeterlidir.
TCK m. 86/2: Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Kanun metninden de kolaylıkla anlaşılabileceği üzere, kasten yaralama neticesinde mağdurda ortaya çıkan etkinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kadar hafif olması halinde ve mağdurun şikayet etmesi üzerine, faile 4 aydan 1 yıla kadar hapis ya da adli para cezası verilecektir.
Basit tıbbi müdahale (BTM) ile giderilebilecek suçlara, failin mağdura tokat atması, kolunu ya da boynunu sıkması ya da itmesi gibi eylemler örnek gösterilebilir. Bu tip fiziki eylemlerde mağdurda kalıcı hasar kalmaz. Kalıcı hasar olup olmadığının tespiti ancak hastane raporlarıyla mümkündür. Halk dilinde darp raporu olarak adlandırılan işbu raporlar kesin rapor olmayıp kesin rapor için adli tıp raporu istenebilir.
Basit yaralama olarak da adlandırılan TCK m. 86/2 uyarınca BTM ile giderilebilecek kasten yaralama suçu şikayete tabidir. Mağdurun şikayeti ile Cumhuriyet Savcısı tarafından fail hakkında soruşturma başlatılır ve kamu davası açılır. Mağdurun şikayetini çekmesi halinde kamu davası düşer.
TCK m. 86/3:
Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
f) Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.
TCK m. 86/3’de kasten yaralama suçunun nitelikli halleri yer almaktadır. Kasten yaralama eyleminin maddede belirtilen kişilere ve belirtilen koşullarda karşı işlenmesi halinde (f bendi hariç) verilecek ceza yarım kat, f bendi kapsamında işlenmesi halinde bir kat artırılacaktır.
TCK m. 86/3 uyarınca kasten yaralama suçunun nitelikli hali de şikayete tabi değildir. Suçun herhangi bir suretle öğrenilmesi halinde Savcılık tarafından derhal soruşturma başlatılır ve fail hakkında kamu davası açılır. Mağdurun şikayetçi olmaması halinde ya da şikayetini çekmesi halinde kamu davası düşmez, davaya devam olunur.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu
Kanun TCK m. 87’de, kasten yaralama neticesinde ortaya çıkan durumu gözeterek daha ağır cezalar ön görmüştür. Madde kapsamında 4 fıkra yer almaktadır. Ayrı ayrı değerlendireceğiz.
TCK m. 87/1:
Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.
Örnek vermek gerekirse, kasten yaralama eylemi neticesinde mağdurda yukarıda sıralanan durumlardan birinin ortaya çıkması halinde faile verilecek ceza, kasten yaralama suçunda verilecek cezanın bir kat fazlası olacaktır.
TCK m. 87/1’de düzenlenen kasten yaralama suçunun ağırlaştırılmış neticeleri suç anında hemen ortaya çıkamayacağı için, geçici rapor olarak da adlandırılan ve hastaneler tarafından düzenlenen ilk raporlarda belli olmaz. Bu maddenin uygulanabilmesi için yaralama eyleminin üzerinden belirli bir süre geçmesi ve durumun Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenecek Adli Tıp Raporu (Kati Rapor) ile sabit olması gerekmektedir. İzmir’de kasten yaralama davalarına bakan avukatların en sık yaptığı hataların başında kati raporun gelmesini beklemeksizin Mahkemelerin geçici rapora dayanarak karar vermesini görmezden gelmektir. Bu tip davalarda ceza avukatları tarafından istenilmesi gereken ilk şey, Mahkemece ya da savcılıkça istenmemiş olsa dahi kati rapor olmalıdır.
Madde devamında, verilecek cezanın 1. fıkraya giren hallerinde 3 yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde 5 yıldan az olamayacağını düzenlemiştir. Burada zikredilen 1. fıkra ve 3. fıkra TCK m 86’da düzenlenen kasten yaralama suçunun fıkralarıdır. Örnek vermek gerekirse, TCK m. 87/1’de düzenlenen ağır neticelerin TCK m. 86/1’de düzenlenen eylemler nedeniyle oluşması halinde en az 3 yıl, TCK m. 86/3’de düzenlenen eylemler nedeniyle oluşması halinde ise en az 5 yıl olacaktır.
TCK m. 87/2: Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.
TCK m. 87/2, bir önceki fıkrada yer alanlardan daha da ağır neticelere yol açan eylemleri düzenlemiş ve bu neticelerin ortaya çıkması halinde kasten yaralama eylemini gerçekleştiren faile verilecek cezanın iki kat artırılacağını ön görmüştür. Ayrıca tıpkı bir önceki bentte olduğu gibi, neticenin ortaya çıkmasına yol açan eylemin TCK m. 86/1’de düzenlenen eylemlerden biri olması halinde verilecek ceza en az 5 yıl, TCK m. 86/2’de düzenlenen eylemlerden biri olması halinde en az 8 yıl olacaktır. Özellikle İzmir’de bu konuda çok fazla hata yapılıyor olması ve bu dosyaların genelde İstinaf aşamasında kesinleşmesi nedeniyle İzmir’de ceza davalarına bakan avukatlar tarafından hangi artırımın hangi maddeler kapsamında uygulanacağı hususunun çok iyi bilinmesi gerekir.
Kasten yaralama neticesine vücutta kemik kırılması / çıkması hali
TCK m. 87/3: Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
TCK m. 87/3, kasten yaralama eylemi neticesinde vücutta kemik kırılması ya da çıkığı ortaya çıkması halinde, kırık ve çıkığın hayati fonksiyonlara etkisine göre verilecek cezanın yarı oranına kadar artırılabileceğini düzenlemiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken, TCK m. 86’da düzenlenen kasten yaralama eyleminin TCK m. 87/1 ve 87/2’de düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama eylemleri ortaya çıkmış olsun ya da olmasın, hesaplanacak cezanın üzerine ek bir ceza artırımı uygulanacak olmasıdır. Bahsedilen kemik kırığı ya da çıkığının tespiti Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenecek olan kati rapor ile belli olacaktır. Vücuttaki kemik kırık ve çıkıkları 6 dereceden oluşur. 1. derece hafif, 2. ve 3. dereceler orta, 4. 5. ve 6. dereceler ise ağır olarak sınıflandırılır.
Örnek vermek gerekirse, silahla yaralama eylemi (TCK m. 86/3) neticesinde mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir durumun olması (TCK m. 87/1) ve bacağında bir kemiğin kırılmış olması (4. derece) (TCK m. 87/3) halinde mağdura öncelikle TCK 86/3 uyarınca ceza verilecek, işbu cezaya TCK m. 87/1 uyarınca artırım uygulanacak ve üzerine ilaveten TCK m. 87/3 uyarınca da artırım uygulanacaktır. Görüleceği üzere uygulanacak cezanın uygulanması oldukça teknik hesaplar gerektirmekte olup bu tip davalarda hak kaybı yaşamamanız için alanında uzman bir avukattan hukuki destek almanızı öneririz.
TCK m. 87/4: Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kasten öldürme suçundan farklı olarak, eylemin kasten yaralama suçu olarak nitelendirilmesine rağmen eylem neticesinde mağdurun ölmesi durumunda faile; suçun TCK m. 86/1 kapsamında olması halinde 8 yıldan 12 yıla kadar, suçun TCK m. 86/3 kapsamında olması halinde ise 12 yıldan 18 yıla kadar ceza verilecektir. Eylemin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürme suçunu oluşturduğunun ölçütünü ise sanığın eylemindeki kastı belli edecektir. Yargıtay’ın bu konuda oturmuş ve istikrarlı kararları mevcuttur. İleride paylaşacağız.
Yaralama davalarından yargılananlara ve bu davalara bakan İzmir ceza avukatlarına tavsiyeler
Yukarıdaki anlatımlardan da görüleceği üzere kasten yaralama suçunun çok sayıda nitelikli hali mevcuttur. TCK m. 86 ve 87’de yer alan cezalar 4 aydan 18 yıla kadar çıkmaktadır. Dolayısıyla eylemin doğru tespiti ve hangi madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin çok iyi bilinmesi gerekir. Ayrıca ceza hesaplamaları da çok sayıda teknik bilgi gerektirmekte olup özellikle bu tip davalarda yargılanan kişilerin konuyu hafife almamaları, alanında uzman ve tecrübeli ceza avukatları ile çalışmaları önem arz etmektedir. İzmir ceza avukatlarının ise öncelikli olarak suç tipinin tespiti ve kati raporun değerlendirilmesi konularına odaklanmalarını tavsiye ediyoruz. Soru ve sorunlarınızı yorum bırakmak suretiyle bize iletmekten çekinmeyiniz.
Av. Ramazan Sertan Safsöz