Miras hukukuna ilişkin en sık karşılaşılan dava tipini oluşturur mirastan mal kaçırma davaları. Yapılan bu eylem hukuken muris muvazaası olarak adlandırılır. Konusunu diğer mirasçılarından mal kaçırmak isteyen bir miras bırakanın henüz sağlığı döneminde kendi mal varlığını bir başka mirasçısına ya da üçüncü şahsa devri oluşturmaktadır. Söz konusu bu devir bir gayrimenkul ise; muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılarak sağlararası yapılan işlemin iptali ile terekeden çıkarılan gayrimenkulun (taşınmazın) yeniden terekeye alınması ve mirasçılara payları oranında tescili talep edilir. Konuya bundan sonra soru cevap şeklinde gidelim.
1- Bu devir hangi koşullardaysa iptali istenebilir?
- Eğer miras bırakanın gerçek iradesi davaya konu taşınmazı mirasçılarından birine bağışlamak olmasına rağmen tapuda satış gibi gösterilmişse,
- Miras bırakan devir tarihinde akıl sağlığını yitirmiş, kandırılarak / aldatılarak bu devri gerçekleştirmişse yapılan devrin yani tapu kaydının iptali istenebilecektir.
2- Devrin yapıldığı tarih önemli mi? Çok eski bir tarihte yapılmışsa yine de iptali istenebilir mi?
- Devrin tarihi sadece işlemin muvazaalı olduğu yönünden ispat araçlarının uygulanması yönünden önem arz eder. Örneğin 30 yıl önce yapılmış bir devrin ödeme dekontu bankalarda da mevcut olmadığından, ödemeye ilişkin dekont istemi deliline dayanılamaz. Bununla birlikte davanın diğer delillerle (tanık anlatımları gibi) ispatı hala mümkün olduğundan, iptali istenebilir. Yani geçmiş tarihli devirler için de dava açıkabilir.
3- Devrin yapıldığı mirasçı da gayrimenkulü elinden çıkarmışsa, başkasına satmışsa yine dava açılabilir mi?
- Burada iki ayrım yapmak gerekir. Eğer elinden çıkarma işlemi de muvazaalıysa; yani bir yakınına güvenerek dava sonunda gayrimenkulü kaybetmemek amacıyla satış gösterdiği ispat edilirse, her iki satış işleminin de iptali istenerek dava açılabilir. Eğer yapılan gerçek bir satışsa, daha doğrusu devralan üçüncü kişi gerçek bir satış olduğunu ispat edebilirse; bu kez devreden kişiden gayrimenkulün bedeli talep edilebilir.
4- Satışın muvazaalı olduğu nasıl ispat edilebilir?
- Burada en önemli husus, satış bedelinin banka yoluyla ödenip ödenmediğidir. Eğer bedel banka üzerinden ödenmemişse, Yargıtay’ın görüşü satışın muvazaalı olduğu yönündedir. Elbette davalı taraf aksini de ispat edebilir. Bununla birlikte bir takım başka deliller de davanın kabulü ya da reddi üzerinde etkilidir. Bunlar: satış bedelinin rayiç bedele oranı, tanık anlatımları, murisin mal satmaya ihtiyacının olup olmaması, alıcının davaya konu gayrimenkulü alabilecek maddi güce sahip olup olmaması, murisin (miras bırakanın) satış tarihindeki yaşı ve akıl sağlığı vs.
5- Bu tür davalar için ne öneririz?
- Miras ve gayrimenkul hukukunun en detaylı, en çok usul işlemi barındıran ve en titizlikle yürütülmesi gereken dava tipidir tapu iptal ve tescil davaları. Mutlak suretle bu alanda uzman bir avukatla yürütülmesi gerekmektedir. Aksi taktirde telafisi mümkün olmayan büyük zararlara yol açılabilir. İzmir miras avukatı bulma konusunda maalesef kısır bir yerdir. Bu yüzden seçiminizi çok dikkatli yapmanızda yarar var.
MİRASTAN MAL KAÇIRMA DAVALARI
Özellikle pahalı gayrimenkuller istemiyle açılan bu davaların uzun, sabır gerektiren ve masraflı davalar olduğunun bilinmesi gerekir. Bununla birlikte davanın alanında uzman ve tecrübeli bir avukat tarafından yürütülmesi halinde; sonuç garantidir. Bu iki hususu gözeterek avukatınıza danışınız.