İki önemli terimi açıklarken vesayet tabirinden başlamak daha doğru bir karar olacaktır. Reşit olmamış gençlerin ya da yasal hakları kısıtlanmış olan bireylerin haklarının korunması ve hukuken temsil edilmesine imkân tanıyan ve kamu görevi olarak tanımlanan tabir vesayettir. İnsanlar her zaman velayet ve vesayet kavramlarını karıştırırlar. Hukukta sorumluluk ve temsil edilme açısından bu iki terimin bir farkı yoktur. Özüne bakıldığında ise birbirinden farklı tabirler olduğu görülecektir.
Vasiler ise en kısa tanımıyla henüz reşit olmamış küçükler ile kanuni hakları kısıtlanmış bireylere mahkemeler tarafından atanan yasal temsilcilerdir. Vasiler yasal hakları kısıtlanmış olan bireyler için veli görevi gören kişilerdir. Vasi tayini ise kanundaki şartların oluşmasının ardından insanlara mahkemeler tarafından yasal temsilci atamalarının yapılması durumudur.
Vasi Tayini Hangi Durumlarda Gerekli Olmaktadır?
Vasi tayini ya da vasi ataması olarak tanımlanan durum temelde iki farklı durumda gerçekleşmektedir. Ancak bu durumların alt katmalarında çeşitliliklerden bahsedilebilir. Vasi atanmasının ilk sebebi daha öncede bahsettiğimiz gibi yaş küçüklüğüdür. İkinci sebep ise hakların kısıtlanması kararıdır ve kararda bahsedilen birçok farklı durum söz konusu olabilir.
1- Yaş Küçüklüğü Sebebiyle Vasi Atanması
Henüz reşit olmamış bireyler kanunen velileri tarafından temsil edilmektedir. Bir birey doğduktan sonra reşit olana kadar ki süreçte anne ve babası velisi olarak kabul edilir. Ancak yaşanan olaylar velilerin kaybedilmesine sebep olmuşsa mahkemeler tarafından yeni bir veli atanması gerekli olacaktır. Yaşları küçük olan kişilerin doğru kararlar alamayacağı için vasi ataması yapılırken kanunen zorunlu bir işlemdir.
2- Kısıtlılık Kararı
Vasi tayininin gerçekleşmesi için gerekli olan ikinci durum ise kısıtlılık kararıdır. Eğer Medeni Kanun’da belirtilen haller söz konusu olursa vasi tayini istenebilmektedir.
Vasi tayininde en yaygın sebeplerden bir tanesi akıl hastalığı ya da akıl zayıflığıdır. Bu kişiler doğru karar alabilecek durumda olmadıkları için vasi talep edilir.
Alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı bulunan kişiler için de vasi ataması yapılır. Kullanılan maddeler insanların kendilerini temsil etmeleri ve yerinde önemli kararlar almalarını engeller.
Bu durumların dışında kötü yaşam tarzı, savurganlık, kötü yönetim, hapis cezası ya da kişilerin kendi isteği ile vasi ataması gerçekleşebilmektedir. Bu atamaların gerçekleşebilmesi için mevcut durumun belgeler ile kanıtlanması gerekli olur. Eğer bu durumlar kanıtlanırsa mahkemeler kısa süre içerisinde vasi kararı alarak geri dönülmesi zor olan olumsuz olayların yaşanmasını engellemektedir.
Vasi Tayini Nasıl Yapılmaktadır?
Vasi tayininin gerçekleşmesi için hazırlanan dilekçeler ile birlikte Sulh Ceza Mahkemelerine dava açılması gereklidir. Vasi atamasında kesin sonuçlara ulaşmak ve davanın yapılan usul hataları sebebiyle reddedilmemesi için uzman avukatlar ile çalışılması gerekli olacaktır. Avukatlar dilekçenin hazırlanmasından davanın açılmasına kadar tüm süreçle ilgilenir. Dava sonuçlanana kadar gerekli tüm işlemler yapılacaktır.
Vasi Seçimi Nasıl Olur?
Vasi seçimi yapılırken mümkün olursa kişinin kendisi ya da normal şartlarda velisi olan anne ve babası vasi seçimini yapmalıdır. Fakat vasi atamalarını yapacak olan hâkim vasi seçimi yaparken hakların en iyi şekilde korunması ve temsil işleminin rahatlıkla gerçekleşmesi için yerleşim yerine yakın olan kişiyi vasi seçer.
Kimlerin Vasi Olması Mümkün Değildir?
Kısıtlılık durumunu kendisi yaşayanlar, reşit olmamış kişiler, kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar, vesayet alacak olan kişi ile arasında çıkar çatışması olanlar ya da haysiyetsiz bir yaşam sürenler vasi olamaz. Bu durumlardan bir tanesi söz konusu ise kişiler vasilik için gönüllü olsalar dahi mahkemeler bu talebi onaylamazlar. Hakimler alternatif bir kişiyi vasi olarak seçerler.