Vasiyetnamelerin okunması ve tenfizi

Miras hukukundan doğan uyuşmazlıkların en çok yaşandığı kurum vasiyetnameler olarak karşımıza çıkmaktadır. Miras bırakanın sağlığında düzenlediği ve ölümüyle sonuç doğuran, tek taraflı düzenlenen bu belgeler miras ve tereke hakkında önemli hukuki sonuçlar doğurur. Vasiyetname ile miras bırakan mirasının bir kısmını ya da tamamını kendi yasal mirasçısı olsun ya da olmasın herhangi birine bırakabilir. Vasiyetname tam teşekküllü vaziyette, yani usulüne uygun olarak alınmış sağlık raporu ile birlikte noter ve tanıklar huzurunda düzenlenebileceği gibi ölenin sağlığında bir kağıt parçasına yazılmak suretiyle de düzenlenebilir. Yani burada önemli olan, ölenin iradesinin anlaşılmasıdır. Vasiyetnamenin nasıl düzenlendiği konusu ise uyuşmazlık halinde ispat aracı olma nitelikleri yönünden önem arz edecektir.

Vasiyetnameler hakkında genel bilgiler verdikten sonra, vasiyetnamenin hukuken geçerlilik ve anlam kazanması için vasiyetnamenin okunması ve tenfizi gerekmektedir.

Vasiyetnamenin okunması

Usulüne uygun olarak düzenlenmiş vasiyetnameler, Noter huzurunda düzenlenmişse Noterce, adi olarak düzenlenmişse vasiyetnamenin hamili tarafından ölenin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilir. Mahkeme vasiyetname uyarınca, ölenin kanuni mirasçılarını davet eder. Yapılacak duruşma ile vasiyetnameyi ilgililerine okur. Bu okuma işlemi sadece vasiyetnamenin ilanı niteliğindedir. Yani bu aşamada taraflarca herhangi bir itiraz öne sürülemez ya da vasiyetnamenin içerdiği maddelerin icrası istenemez.

Vasiyetnameye itirazı olanlar, vasiyetnamenin okunması neticesinde ve süresi içerisinde vasiyetnamenin iptali davası açmalıdır. Aksi takdirde vasiyetname kesinleşir ve tenfiz aşamasına geçilir.

 

Vasiyetnamenin tenfizi

Usulüne uygun olarak okunmuş bir vasiyetnamenin iptaline ilişkin süresi içerisinde herhangi bir dava açılmamışsa ya da açılmış olmasına rağmen dava reddedilmişse vasiyetname kesinleşmiş olarak kabul edilir. Bu aşamadan sonra vasiyetnamede belirtilen hususların yerine getirilmesi için ölenin son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde vasiyetnamenin tenfizi davası açılır. Örneğin muris tarafından vasiyetname ile kendisine ev bırakılan kişi, bu evin adına tescilini sağlamak için vasiyetnamenin tenfizini talep etmelidir. Tenfiz neticesinde Mahkemece vasiyetnameye konu evin tescili yapılabilecektir. İşbu davanın davalısı ise ölenin kanuni mirasçıları olmalıdır.

Vasiyetnamenin okunması ve tenfizi ile ilgili genel bilgiler verdikten sonra her zaman olduğu gibi en sık sorulan soruları yanıtlamaya çalışalım.

1- Uzaktan bir akrabamdan / bir arkadaşımdan vasiyetname ile bana bir ev bırakıldığını öğrendim. Vasiyetnameyi elime alıp direkt Tapu Müdürlüğünden evin üzerime tescilini talep edebilir miyim?

  • Elbette hayır. Yukarıda yaptığımız açıklamalar uyarınca, söz konusu vasiyetname usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olsa dahi muhataplarına okunması, kesinleşmesi ve tenfizi gerekmektedir. Ancak bu davalardan sonra evin tescilini üzerinize alabilirsiniz.

2- Ölen kişi tüm mal varlığını vasiyetname düzenlemek suretiyle birine bırakabilir mi?

  • Buradaki önemli ayrım, ölenin saklı paylı mirasçılarının olup olmadığıdır. Miras Hukukuna ilişkin hükümler Medeni Kanunun 495. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. MK m. 506 uyarınca ölenin sağ kalan eşi, alt soyu ve anne ile babası saklı paylı mirasçılarıdır. Ölen, vasiyetname ile saklı paylı mirasçılarının miras paylarının ancak 1/2’si üzerinde tasarrufta bulunabilir.
  • Örnek vermek gerekirse, 400.000,00-TL değerinde mirası olan, sağ kalan bir eşi ve bir de çocuğu olan bir muris düşünelim. (Muris = miras bırakan kişi) Böyle bir durumda vasiyetname düzenlenmeseydi sağ kalan eş mirasın 1/4’üne, çocuk ise 3/4’üne sahip olacaktı. Yani sağ kalan eşe 100.000,00-TL, çocuğa ise 300.000,00-TL kalacaktı. Bununla birlikte muris vasiyetname düzenlemek suretiyle mirasının tamamını 3. bir kişiye bıraksa dahi, saklı paylı mirasçıların kanuni miras paylarının 1/2’si saklı pay olduğundan, vasiyetname lehtarı 3. kişi mirasın tamamına değil, saklı paylar düşüldükten sonra kalan miras payına sahip olabilecektir. Yani örneğini verdiğimiz durumda, sağ kalan eşe 50.000,00-TL, çocuğa 150.000,00-TL, vasiyetname ile mirasın tamamı kendisine bırakılmış kişiye ise kalan 200.000,00-TL kalacaktır.
  • Özetle, mirasın tenkisine ilişkin hükümler uygulandıktan sonra murisin tasarruf edebileceği kısım ancak lehine vasiyetname düzenlenen kişiye bırakılabilir.

3- Lehine vasiyetname düzenlenen kişi saklı paylı mirasçılardan biri olsa da aynı hükümler geçerli midir?

  • Yukarıda örneklerle anlatılan hükümler vasiyetname lehtarı 3. kişi ya da saklı paylı mirasçı ayrımı yapılmaksızın uygulanacaktır.

4- Murisin saklı paylı mirasçısı yoksa mirasının tamamını birine vasiyet edebilir mi?

  • Yukarıda anlatılanlar sadece murisin saklı paylı mirasçılarının olması halinde geçerlidir. Saklı paylı mirasçı olmaması halinde muris mal varlığı üzerinde serbestçe tasarruf edebilir.

5- Muris vasiyetname düzenleyerek değil de, sağlığındayken satış göstermek suretiyle mal varlığının önemli bir kısmını birilerine bağışlamışsa ne yapılabilir?

  • Bu noktada artık satış iradesinin olup olmadığı dikkate alınır. Muris muvazaası sebebiyle tapu iptal ve tescil davası hakkında önceki konumuzda bilgi vermiştik. Bununla birlikte tenkis davası da bir başka seçenek olarak gündeme gelebilir. Tenkisi bir başka makalede ayrıntılı olarak anlatacağız.

6- Okunan vasiyetname usulüne uygun düzenlenmemişse, vasiyetnameyi okuyan Mahkeme bunu kendiliğinden gözetir mi?

  • Hayır. Yasal mirasçıların işbu vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açmaları gerekmektedir. Aksi takdirde vasiyetname kesinleşir.

7- Muris, kendisiyle hiç ilgilenmeyen hatta kendisine kötü davranan birine vasiyetname ile mal bırakabilir mi?

  • En çok yanılgıya düşülen bu konuyu üzücü olsa da birçok avukatın dahi  yanlış değerlendirdikleri gözlenmektedir. Vasiyetname lehtarının muris ile hayatın olağan akışına uygun ilişkiler kurmamış olması, arasının kötü olması hatta küs olması ya da geçmişte kavgalı olmaları vasiyetnamenin iptali nedeni değildir. Burada önemli olan murisin iradesinin gerçek olup olmadığıdır. Eğer murisin iradesinde herhangi bir sakatlık yoksa, kimin lehine olursa olsun düzenlenen vasiyetname geçerlidir.

8- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi bir vasiyetname midir?

  • Son zamanlarda Yargıtay, bu tip sözleşmelerin bir sağlar arası sözleşme olduğu, dolayısıyla vasiyetname olarak değerlendirilemeyeceği yönünde kararlar vermektedir. Yani uygulanacak kanun miras kanunu değil, borçlar kanunu olacaktır.

9- İzmir’de miras ve vasiyetname davalarına bakan avukat var mıdır?

  • İlimizde birçok hukuk bürosu miras hukuku konusunda da destek vermektedir. İletişime geçmekten çekinmeyiniz.

Av. Ramazan Sertan SAFSÖZ

Yorumlar

Bir Yorum Yazın